‘Belong To Streets’ ile sokaklara ait olanlar esere dönüştü

Sahne sanatlarına yönelik ulusal ve uluslararası pek çok performans ve organizasyonu Maximum Uniq’te de sanatseverlerle buluşturan BKM, plastik sanatların gelişmesi ve yaygınlaşması için de sanatçılara hem açık havada hem de Maximum Uniq Hall fuayesinde özel bir alan ayırdı. Farklı disiplinlerden pek çok sanatçı ve esere ev sahipliği yapan Maximum Uniq Hall’ün ikinci sergisi ‘Belong To Streets’, Mr. Hure, NubPlus, Leo Lunatic, Rulez ve Met mahlasını kullanan grafiti sanatçıları eserlerine ev sahipliği yapıyor.

‘Belong To Streets’te yer alan tüm eserler sergi mekânında 4 günlük yoğun bir çalışmayla hazırlandı. Tüm hurdalar Maximum Uniq Hall Fuaye’de konumlandıktan sonra başlayan boyama işlemi izlenmeye değer bir performansla gerçekleşti.

3 ay boyunca açık kalacak olan, kepenkten pazar tezgâhına, çöp konteynerinden banka, yangın dolabından sokak lambasına kadar sokağa ait olan onlarca objenin yer aldığı sergideki eserlerin üretim aşamasını sanatçıları 19 Şubat, Cumartesi günü, saat 19.00 – 20.30 arasında canlı olarak anlatacak.

İzlemesi çok keyifli olan bu sergideki tüm eserler satışa açık olarak koleksiyonerlerin radarına girmeye aday.

Grafiti Sanatı Nedir?
Çoğunlukla kamusal bir alanda yer alan bir duvar ya da yüzeye çizilmiş, kazınmış veya püskürtülmüş yazı ve çizimler olan grafiti, ortaya çıkışının erken dönemlerinde ciddiye alınmamıştı.

Adı, Yunanca’da ‘yazmak’ anlamına gelen ‘graphein’den gelen grafiti 1960’ların sonlarında ABD’nin hip – hop kültürüyle birlikte doğduktan sonra tüm dünyaya yayıldı.

Modern şehirlerde otobüslerin içlerine sivri bir aletle kazınan yazılardan sokak duvarlarına sprey boyayla çizilen resimlere kadar pek çok uygulamanın kapsamına giren grafiti hakkındaki görüşler başlarda ikiye ayrılıyordu.
Kimileri tarafından bir sanat dalıydı kimileri tarafından ise vandalizmdi. Kısa bir süre sonra vandalizmle ilgisi olmadığı anlaşılan grafiti, bir sanat dalı olarak kabul edildi.

Grafitinin Türkiye’ye girmesi ve sanatçılarının ortaya çıkışı diğer ülkelere göre oldukça zaman aldı. Bunun nedeni de 1970’lerde ülkemizdeki terör ortamında siyasi görüşlerin, düşüncelerin duvarlara yazılması ve çizilmesiydi.

Yıllarca terör ortamından acı deneyimlere sahip Türkiye’de grafiti sanatının sözünü ettiğim siyasi görüş ve düşüncelerin duvarlara yazılıp çizilmesinin etkisiyle başlarda kabul görmesi çok kolay olmadı.
Başlarda kabul görmesi zor olsa da ülkemizde de grafitinin ne olduğu, sanatçılarının hangi amaçlar içinde çizim yaptıkları zamanla anlaşıldı. Günün sonunda grafiti ülkemizde de bir sanat dalı olarak kabul ediliyor, sanatçıları destekleniyor.