BM Genel Kurulu’nda telekonferans aracıyla konuşma yapan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, İran ile olan ilişkilerinden olumlu sonuçlar olmasını istediklerini belirtti.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.
İran’ın komşu bir ülke olduğunu ve onunla ilk görüşmelerin güven artırıcı somut sonuçlara yol açacağını umduklarını ifade eden Kral Selman, ayrıca bu görüşmelerin egemenliğe saygı, içişlerine karışmama ve terörist gruplara ve milislere her türlü desteğin kesilmesi üzerine inşa edilmiş bir işbirliği ilişkileri kurma yolunu açacağını umduğunu belirtti.
İRAN’DAKİ NÜKLEER SİLAH GELİŞİMİNE KARŞI OLDUKLARINI BELİRTTİ
Suudi Arabistan’ın dış politikasının diyaloğu ve barışçıl çözümleri desteklediğine dikkati çeken Kral Selman ancak ülkesinin İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemeye yönelik uluslararası çabaları desteklediğini ifade etti.
Konuşmasında Filistin davasına da değinen Kral Selman, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurmanın önemini vurguladı.
“TAM ATEŞKES SONUCU ÇATIŞMALAR DURUR”
Yemenle ilgili ise Selman, ülkesinin mart’ta sunduğu “tam ateşkes ve müzakerelerin başlatılmasını içeren” barış girişiminin uygulanması halinde çatışmanın sona bulacağını, akan kanın duracağını ve kardeş Yemen halkının acılarının sona ereceğini söyledi.
Selman, Husilerin hala barışçıl çözümleri reddetmeye, askeri seçenek üzerinde durmaya, uluslararası denizcilik ve enerji kaynaklarını tehdit etmeye devam ettiğini sözlerine ekledi.
BARIŞ GİRİŞİMİ BAŞLATMIŞLARDI
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, 22 Mart’ta Yemen’deki krize çözüm bulunması için “BM gözetiminde kapsamlı ateşkese varılması, Hudeyde Limanı’ndan elde edilen gelirlerin Merkez Bankası’ndaki ortak hesaba aktarılması, Uluslararası Sana Havalimanı’nın bazı uçuşlara açılması ve BM gözetiminde taraflar arasında müzakerelere başlanması” konularını içeren bir barış girişimi başlattıklarını duyurmuştu.
Söz konusu girişim, Yemen hükümeti tarafından memnuniyetle karşılanırken, Husiler ise girişimin yeni bir şey getirmediğini savunmuştu.
