Yeni Bir İttifak mı Doğuyor? İyi Parti Lideri Dervişoğlu’ndan Ümit Özdağ’a: “ Biz Hiç Ayrılmadık”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği kongresinde yaptığı konuşmada dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ı işaret ederek, “Biz zaten hiç ayrılmadık. Yoldan, yöntemden kaynaklı sorunlar yaşadık ama bu asla bir araya gelmeyiz anlamına gelmez” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği kongresinde yaptığı konuşmada dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ı işaret ederek, “Biz zaten hiç ayrılmadık. Yoldan, yöntemden kaynaklı sorunlar yaşadık ama bu asla bir araya gelmeyiz anlamına gelmez” dedi.
“Biz Zaten Hiç Ayrılmadık”
Milliyetçi Kongre Derneği’nin TBB Litai Konuk Evi’nde düzenlenen kongresine katılan İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, gündeme dair önemli mesajlar verdi.
Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz zaten hiç ayrılmadık. Yoldan, yöntemden kaynaklı birtakım sorunlar yaşadığımız söylenebilir ama bu ‘Asla bir araya gelmeyiz’ sonucunu doğurmaz. Türk milliyetçilerini birbirleriyle yarıştıramayacaklar. Türk milliyetçilerinin haşmeti ve azameti altında bugün iş başında bulunanlar, gün gelecek tepetaklak gidecek ve ezilecekler.”
Türk Milliyetçilerinin Haşmeti Altında Bugünkü İktidar Ezilecektir
Dervişoğlu, konuşmasında, kendisinden önce kürsüye çıkan Ümit Özdağ’ın “Herhalde Devlet Bahçeli ile Abdullah Öcalan’ın birbirlerine övgüler düzerek kol kola girdiği bir ortamda biz de Mustafa Başkan’la kahve içeriz” sözlerine de yanıt verdi.
“Ümit Hoca konuşmasını bitirirken yine yapacağını yaptı. Biz zaten hiç ayrılmadık, biriz, beraberiz. Araya görüş farklılıklarından kaynaklı problemler hiç girmedi. Yöntem farkları olabilir ama bu bir daha bir araya gelmeyiz anlamına gelmez. Çünkü bunu söylemek, size haksızlık olur.
Teşkilat hiyerarşisine dahil olduğum günden itibaren hep Türk milletinin birliğinden, Türk milliyetçilerinin beraberliğinden bahsettim. Dün hangi noktadaysam, bugün de aynı noktadayım. Türk milliyetçilerinin haşmeti altında bugünkü iktidar bir gün ezilecektir.”
“Sizler Türk Milletinin Varoluşunun Teminatısınız”
Konuşmasının devamında gençlere seslenen Dervişoğlu, geçmiş kuşakların sorumluluğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Geçen kongrenizde de sizlerle birlikteydim. Sizlere teslim aldığımız gibi bir Türkiye ve dünya bırakamadığımız için kendi kuşağım adına özür dilemiştim. Çünkü içine düştüğümüz bu ümitsiz, karamsar durum sizin suçunuz değil.
Bugün burada bir araya gelişimiz sıradan bir buluşma değil; bir fikrin, bir idealin ve bir sorumluluğun buluşmasıdır. Sizler Türk milletinin yarını değil, bugünü; geleceği değil, bizzat varoluşunun teminatısınız.”
Milliyetçilik, Milletinin Yükünü Omuzlarında Hissetmektir”
Dervişoğlu, “Milliyetçilik nedir?” sorusuna farklı bir tanım getirdi:
“Kimi için milliyetçilik vatan, millet, bayrak sevgisidir; kimi için bir marşın coşkusudur. Ama ben size şunu söylüyorum: Milliyetçilik, milletinin yükünü kendi omuzlarında hissetmektir. Yani ‘Ben bu ülkeye ne katabilirim?’ sorusunu hayatının merkezine koymaktır.
Türk milliyetçiliği öfkenin değil, inşanın hareketidir. Kinle değil adaletle, nefretle değil sorumlulukla büyür. Biz biliyoruz ki, milliyetçilik geçmişin kahramanlıklarını övmekle bitmez; asıl görev geleceği inşa etmektir.
Ben size, gelin geleceği birlikte inşa edelim diyorum. Çabamızı, enerjimizi birleştirip hür, müreffeh ve kalkınmış bir Türkiye’yi yeniden şahlandıralım.”
“Türk Gençliği Büyük Davaların Sahibidir”
Gençlere yüklenen tarihi sorumluluğa vurgu yapan Dervişoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün bir yol ayrımındayız. Bir yanda kimliğini kaybetmiş, tüketim kültürünün esiri bir gençlik; diğer yanda kökleri tarihte, dalları geleceğe uzanan bir gençlik var. Biz, kökleriyle güçlü, ufkuyla özgür bir gençlik istiyoruz.
Türk milliyetçisi olmak hamasetle bağırmak değil; çalışmak, üretmek, sorgulamaktır. Çünkü bir milletin geleceği, gençliğinin aklında ve ahlakındadır.
Atatürk, ‘Bütün ümidim gençliktedir’ derken bir temennide bulunmadı; sorumluluk yükledi. Başbuğ Türkeş, ‘Türk gençliği, büyük davaların sahibidir’ derken hamaset değil, görev tanımladı. Siz bu milletin en büyük yükümlülüğünün taşıyıcısısınız.”
“Bilgiyle, Ahlakla ve Adaletle Yükselmeliyiz”
Dervişoğlu, çağdaş milliyetçiliğin dar bir kimlik siyaseti olmadığını vurguladı:
“Bu çağda milliyetçilik, bilimde özgürleşmek, ekonomide bağımsızlaşmak, kültürde şahsiyetli duruş göstermek demektir.
Gücünüzün kaynağı sadece öfkeniz olmasın, bilginiz olsun. Hedefiniz yalnızca geçmişin ihtişamı değil, geleceğin inşası olsun. Yolunuz yalnızca sloganlardan ibaret olmasın; emekten, ahlaktan ve adaletten geçsin.
O zaman inanıyorum ki sizler, bu milleti hak ettiği aydınlık yarınlara taşıyacaksınız.”
“Kaybedecek Bir Neslimiz Daha Yoktur”
Konuşmasını duygusal bir mesajla tamamlayan Dervişoğlu, sözlerini şu cümlelerle bitirdi:
“Asla unutmayın; kaybedecek bir neslimiz daha yoktur. Macera peşinde koşamayız. Tarihe karşı yüklendiğimiz sorumluluğu yerine getirmek zorundayız.
Ben kıyamet gününe kadar sizin yanınızda, safınızda, kazdığınız siperde olacağım. Bu inançla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene.”
Tepkiniz Nedir?






